YATIRIMIN YENİ ADRESİ: MEYVE BAHÇECİLİĞİ”
Sağlıklı beslenmenin en önemli öğelerinden olan meyve ve meyve suyu, üretici sanayisinin yüksek potansiyeli nedeniyle geleceği en parlak yatırım alanlarının başlarında gelmektedir. Üretilen meyvelerin miktarı, çeşitliliği ve stratejik konumu açısından önemli avantajlara sahip olan Türkiye, meyvecilik sektöründe yerli ve yabancı sermayenin yöneleceği en önemli ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemiz meyvecilik ve meyve suyu sektörüne ilişkin kapsamlı çalışmalar yürüten MEYED (Meyve Suyu Endüstrisi Derneği); büyük ölçekli ve sanayiye uygun “meyve bahçeciliği”nin geleceğin en parlak yatırımlarından biri olmaya aday olduğunu, orta ölçekli yatırımcıdan tutun da büyük holdinglere kadar birçok yatırımcının yeni rotasının “meyve bahçeciliği” olacağının önemini vurgulamaktadır.
Meyve Bahçeciliği Meyve Suyu Sektörünün de Geleceğini Şekillendirecek
MEYED “meyve bahçeciliği”nin gelişmesine yönelik girişimlere ışık tutmaya çalışmaktadır. Büyük ölçekli yatırımların hedeflendiği “meyve bahçeciliği” meyve suyu sektörünün de geleceğini şekillendirecektir. Ülkemiz meyve ve meyve işleme sanayisinin önünde hem dış hem de iç pazardaki gelişmelerden dolayı çifte fırsat bulunmaktadır. Bu da şirketlere meyveciliğin yeni bir yatırım alternatifi olmasını sağlamaktadır. Bugünden doğru adımların atılması halinde Türkiye meyve ve meyve suyu sanayisinin, başta AB olmak üzere dünyanın tedarik merkezi haline gelmesi mümkündür. Türkiye meyve suyu sanayisi, ülkemizin tarıma elverişli ekolojik ve iklimsel şartları, ihracat gücünü arttıran özel konumu, genç nüfusu, ekonomideki gelişmelere paralel olarak artan alım gücü, her geçen gün gelişen ve genişleyen dinamik iç pazarı, üretilebilen meyvelerin çeşitliliği, ekilebilir alana sahip oluşu gibi birçok avantaja sahiptir. Türkiye genel olarak gıda sektörlerinin tümünde, özel olarak da meyve suyu sektöründe giderek dünya oyuncusu olma yolunda ilerlemektedir. Batı ülkelerinde, tarımsal kaynakların sınırlı oluşu ve büyük sübvansiyonlar için parasal kaynakların azaltılması sonucu gıda üretimi gerileme sürecindedir. Zamanla hızlanacak olan bu süreç, Türkiye’nin önünde mükemmel bir fırsat olarak durmaktadır. Bu büyük şansı, hem özel sektör hem de devlet olarak doğru politikalarla değerlendirmemiz gerekmektedir.
Büyük Ölçekli Sanayi Tipi Meyvecilik
Türkiye, ekolojik ve iklimsel şartları, birçok meyvenin ana vatanı oluşu gibi özellikleriyle meyvecilikte dünyanın en şanslı ülkelerinden biridir. Ancak maalesef katma değer yaratan ve ülkeye doğrudan döviz girdisine önemli katkıda bulunan meyve işleme sanayi küresel pazarda ihracat bakımından ilk sıralarda yer alamamaktadır. Gelişmiş pazarlardan farklı olarak, ülkemizde sanayiye yönelik meyve üretimi yapılmaması ve sanayiye uygun cins ve türlerin bulunmaması büyük bir eksikliktir. Ancak bu durum, henüz tam olarak değerlendirilmeyen bir potansiyel fırsatını ortaya çıkarmaktadır: “büyük ölçekli sanayi tipi meyvecilik.”
Meyve Bahçeciliği Yatırımı Doğru Yapılmalı
Meyvecilik geleceği parlak ve karlı bir yatırım alanıdır. Ancak ülkemizde genelde geçimlik meyvecilik yapıldığı için, bu alanda gerekli ilerleme kaydedilememektedir. Meyvecilikteki potansiyeli kazanca dönüştürebilmek için; sinai şirketlerin kurulması, uygun havzada ve büyük ölçekte, ihtiyaç duyulan cins ve çeşitlerde meyve üretimi yapılması gerekmektedir. Yatırım alanı arayışındaki iş adamlarının ve şirketlerin bu alana yönlendirilmesi bu aşamada büyük önem taşımaktadır. Meyvecilik sadece geleceği parlak ve karlı bir iş alanı olmakla kalmayıp, ülkeye getireceği döviz girdisi, yaratacağı değer, kırsal kesimin şehre göçünün engellenmesi, verimli toprakların kullanılması ve ülkenin yeşillenmesine katkıda sağlaması gibi katkıları ile değerlendirildiğinde sosyal sorumluluğu da bulunan bir alandır.
Türkiye, Dünyanın En Önemli Meyvecilik Merkezi Olabilir mi?
Meyve yetiştiriciliğinin endüstriyel bir işletme mantığı içinde yapılması halinde iklimi, arazilerin büyüklüğü ve tarıma elverişliliği açısından Türkiye, dünyanın en önemli meyvecilik merkezlerinden biri olmaya adaydır. Küresel piyasalarda rekabetçi olabilmek için, büyük ölçekli sanayi tipi üretim yapılması, birim alandan yüksek verim alınması, modern tarım tekniklerinin uygulanması, hasat dönemini uzatabilecek türler geliştirilmesi zorunluluk haline gelmektedir.
Avrupa, Orta Doğu, Afrika’ya İhraç Potansiyeli
Türkiye’nin stratejik konumu ticari fırsat imkânlarını beraberinde getirmektedir. Özellikle meyve suyu konsantresi, püresi ve bitmiş ürün ihracatı için Avrupa, Orta Doğu, Afrika, vs. potansiyel pazarlar olarak görülmektedir. Rekabetçi işçilik fiyatları ve organik üretime yönelik ilgi de bu pazarlar için Türkiye’yi daha da cazip kılmaktadır. Türkiye’nin 2015 yılı meyve üretimi; 14,7 milyon tondur. Bu oranın 1 milyon tona yakın miktarı meyve suyu sanayinde işlenmektedir. Ancak meyve suyu sanayisi, mevcut durumda meyve temininde yaşadığı sorunlar nedeniyle yarı kapasiteyle çalışmaktadır. Gerekli adımların atılmasıyla sektörün üretimini hızla artırması beklenmektedir.